Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Konseyi üyesi devletlerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal etmesi durumunda bireylerin başvurabileceği uluslararası yargı organıdır. Türkiye, Sözleşme’ye taraf olduğu için AİHM kararları bağlayıcıdır. Tataroğlu Hukuk Bürosu olarak, temel haklarınızın ihlal edildiği ve iç hukuk yollarının tükendiği durumlarda, AİHM’ye bireysel başvuru sürecinde sizinle birlikte çalışıyoruz.

Başvuru için öncelikle iç hukuk yollarının tüketilmiş olması gerekir. Bu, idari veya yargısal mercilerde son kararın verilmiş ve bu karara karşı herhangi bir etkili başvuru yolunun kalmamış olması anlamına gelir. Ayrıca başvuru, nihai kararın tebliğinden itibaren 4 ay içinde yapılmalıdır. Bu süre kesindir ve uzatılamaz. Sürenin kaçırılması, hakkın düşmesine neden olur.

AİHM’ye yapılacak başvuru dilekçesi, ihlalin niteliğine göre farklı formlarla hazırlanır. İhlal iddiası, Sözleşme’nin hangi maddesine dayandığı, delillerle desteklenmeli ve iç hukuk süreçlerinin yetersiz kaldığı gerekçelendirilmelidir. Mahkeme, dosyanın kabul edilmesi aşamasında “açıkça dayanaksız” veya “yetersiz mağduriyet” gibi nedenlerle başvuruyu reddedebilir. Bu nedenle başvuru dosyasının stratejik ve titiz bir şekilde hazırlanması kritik öneme sahiptir.

Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesi’nden yapılan başvuruların büyük kısmı, ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, özel hayatın gizliliği ve dini inanç özgürlüğü ihlallerine dayanır. Bölgeye özel bu yapıyı iyi tanıyan ekibimiz, AİHM’in benzer dosyalara ilişkin içtihatlarını analiz ederek başvurunuzu en güçlü şekilde hazırlar.

Tataroğlu Hukuk Bürosu, yalnızca başvuru dilekçesi hazırlamakla kalmaz; dosyanızın kabul edilmesinden sonra yürütülen yazışmalar, hükümet cevabı ve duruşma (varsa) süreçlerinde de aktif olarak görev alır. Amacımız, sadece başvuru değil, müvekkilimize adaletin sağlanması, tazminatın ödenmesi ve kamu kurumunun uygulamasının uluslararası standartlara uygun hale getirilmesidir.