Fikri ve sınai mülkiyet hakları, sahibi tarafından doğrudan kullanılabilceği gibi, üçüncü kişilere lisans verilerek veya tamamen devredilerek de değerlendirilebilir. Lisans sözleşmesi, hakkın belirli şartlarla ve süreyle başkası tarafından kullanılmasını; devir sözleşmesi ise hakkın tamamen başka birine geçmesini sağlar. Tataroğlu Hukuk Bürosu olarak, bu sözleşmelerin hukuki içeriğini, tarafların çıkar dengesini ve uzun vadeli risklerini göz önünde bulundurarak hazırlıyoruz.

Lisans sözleşmelerinde en kritik unsurlar; kullanım alanı, coğrafi bölge, süre, münhasırlık şartı, ücret ve ihlal halinde sorumluluktur. Sözleşmede bu unsurlar belirsizse, ileride ciddi uyuşmazlıklara neden olabilir. Örneğin, “dünya çapında kullanım hakkı” gibi bir hüküm, telif sahibinin başka ülkelerdeki lisans gelirlerini kaybetmesine yol açabilir.

Devir sözleşmelerinde ise, devredilen hakkın kapsamı, devir bedeli, teminat hükümleri ve eski sahibin yükümlülükleri net şekilde tanımlanmalıdır. Özellikle patent ve marka devirlerinde, Türk Patent ve Marka Kurumu’na bildirim yapılmadan devir işleminin hukuki sonuç doğurmayacağı unutulmamalıdır.

Erzurum’da lisans ve devir uyuşmazlıkları, özellikle yöresel markaların (Erzurum cağ kebabı, yöresel peynirler) yetkisiz lisanslandırılması, yazılım firmalarının kodlarının tam devredilmemesi, el sanatları tasarımlarının sözleşmesiz paylaşılması ve küçük işletmelerin logosunun ağız sözüyle devredilmesi gibi konular etrafında yoğunlaşır. Bölgeye özel bu yapıyı iyi tanıyan ekibimiz, her sözleşme için sektörün ticari pratiğini ve hukuki risklerini dikkate alır.

Tataroğlu Hukuk Bürosu, lisans ve devir sözleşmeleri alanında yalnızca metin hazırlamakla kalmaz; sözleşme müzakerelerinde hukuki temsil, ihlal halinde tazminat talebi, tescil işlemleri ve uyuşmazlık halinde dava süreçlerinde de görev alır. Amacımız, müvekkilimizin fikri mülkiyet varlıklarının ticari değerinin korunması ve sözleşme sonrası sürprizlerle karşılaşmamasıdır.