Fikri ve sınai mülkiyet hakları, sıklıkla Rekabet Hukuku ile kesişir. Özellikle marka benzerliği, ambalaj taklidi, yanlış reklamcılık, sırların çalınması ve piyasa payının haksız şekilde ele geçirilmesi gibi durumlar, hem tescilli hak ihlali hem de haksız rekabet kapsamında değerlendirilir. Tataroğlu Hukuk Bürosu olarak, bu kesişim noktalarında hem bireysel dava hem de Rekabet Kurulu’na başvuru süreçlerinde stratejik destek sunuyoruz.

Haksız rekabet, Ticaret Kanunu’nun 55. maddesiyle tanımlanmış ve “dürüstçe ve adil ticari davranış kurallarına aykırı rekabet” olarak nitelendirilmiştir. Örneğin, bir firmanın rakibinin markasını taklit ederek müşteriyi yanıltması veya ticari sırlarını ele geçirmesi, hem tescilli hak ihlali hem de haksız rekabet suçu oluşturur.

Erzurum’da rekabet-fikri mülkiyet kesişimi, özellikle gıda sektöründe ambalaj benzerlikleri, turizmde işletme isimlerinin taklidi, inşaat sektöründe proje çalınması ve perakendede yanlış fiyatlandırma gibi konular etrafında yoğunlaşır. Bölgeye özel bu yapıyı iyi tanıyan ekibimiz, hem mahkemede hem de Rekabet Kurulu’nda etkili başvuru stratejisi oluşturur.

Tataroğlu Hukuk Bürosu, rekabet hukuku ile kesişen alanlarda yalnızca dava açmakla kalmaz; Rekaket Kurulu’na şikâyet dilekçesi, piyasa analizi raporu, tanıtım materyallerinin hukuki denetimi ve rekabet ihlali bildirimleri süreçlerinde de görev alır. Amacımız, müvekkilimizin piyasada haksız rekabetten korunması ve fikri mülkiyet haklarının rekabet hukukuyla entegre şekilde savunulmasıdır.