Tutukluluk, şüphelinin veya sanığın özgürlüğünün, ceza muhakemesi sürecinde delillerin karartılmasını önlemek, kaçışını engellemek veya toplum güvenliğini sağlamak amacıyla mahkeme kararıyla sınırlandırılmasıdır. Ancak tutukluluk, istisnai bir önlem olup, “kuvvetli suç şüphesi”, “kaçma riski” veya “delil karartma endişesi” gibi somut gerekçelere dayanmalıdır. Tataroğlu Hukuk Bürosu olarak, tutukluluk kararlarına karşı acil itiraz ve tahliye başvuruları sürecinde etkili hukuki savunma sunuyoruz.

Tutukluluk kararı verildikten sonra, 7 gün içinde istinaf yoluyla itiraz edilebilir. Ayrıca, her aşamada “tahliye talebi” veya “adli kontrol” talebinde bulunulabilir. Adli kontrol, tutukluluğa alternatif olarak; seyahat yasağı, kefil gösterme,定期 imza gibi şartlarla uygulanır. Tutukluluk süresinin kanuni sınırları vardır; bu sürelerin aşılması halinde derhal tahliye talep edilebilir.

Erzurum’da tutukluluk uyuşmazlıkları, özellikle ekonomik suçlarda orantısız tutuklamalar, siber suçlarda delil yetersizliğine rağmen tutuklama ve aile içi şiddet suçlarında otomatik tutuklama eğilimleri etrafında yoğunlaşır. Bölgeye özel bu yapıyı iyi tanıyan ekibimiz, dosyayı acilen inceleyerek tahliye için en güçlü hukuki gerekçeleri oluşturur.

Tataroğlu Hukuk Bürosu, tutukluluk ve tahliye süreçlerinde yalnızca dilekçe yazmakla kalmaz; duruşma savunması, tanık dinletme talebi, kefalet önerisi ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru süreçlerinde de görev alır. Amacımız, müvekkilimizin kişisel özgürlüğünün hukuka aykırı şekilde kısıtlanmaması ve yargılama sürecinin adil ve orantılı yürütülmesidir.